Ali İsmail davasında sanıklara aynı cezalar verildi, fırıncılar tahliye edildi

1432

Gezi direnişinde Eskişehir’de polis ve esnaf tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın yeniden görülen davasında, sanıklar bir kez daha aynı cezayı aldı. Yargıtay, kararı esastan inceleyecek.

Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nin yeniden görülmesine ve sanıklara ek savunma süresi verilmesine karar verdiği dava, bugün Kayseri’de görüldü. Duruşmaya Ali İsmail’in ailesi katılırken, sanık polisler Mevlüt Saldoğan ve Yalçın Akbulut da ifadelerini SEGBİS sistemiyle verdi.

Bundan önceki yargılamada, ‘darbe girişimine müdahale ettiklerini’ savunan sanık polisler, bu kez çatışma ortamından medet umdu.

Saldoğan, ‘terörle mücadele eden polisler‘den bahsetmeye başlayınca, Ali İsmail’in ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz duruma, “Benim kardeşim öldü biz burda ağlaşmadık” diyerek müdahale etti.

Mahkemenin de uyarmasıyla Saldoğan, bundan önceki savunmasının bir benzerini yaptı. Saldoğan, “Vurduğum kişi Ali İsmail Korkmaz değildi. Ben devletimi savundum. Ben meslek hayatım boyunca terörle mücadele ettim ve o dönemde darbe girişimini bastırmakla görevlendirildim” dedi.

Saldoğan, bununla da yetinmeyip Ali İsmail’in kendisine küfrettiğini söyleyip ‘haksız tahrik indirimi’ istedi. Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz, Saldoğan ifade verdiği sırada salonu terk etti.

ali-ismail-dava

Yine ‘paralel’

Eski ifadesini tekrarlayan sanık polis Yalçın Akbulut da, “Dövülen şahıs daha uzun boyluydu. Ali İsmail Korkmaz eşya taşırken düştü” dedi. Mahkum olmasını ‘paralel yapı’ ve DHKP-C’ye bağlayan Akbulut, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini söyledi.

Sanıkların savunmasının ardından söz alan avukatlardan, Korkmaz ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan, kasten adam öldürmenin tartışmasız olduğunu, tartışılması gerekenin öldürmenin nitelikli halleri olduğunu söyledi.

Gezi’den haksız tahrik talebi

Mevlüt Saldoğan’ın avukatı Murat Karayılan’sa, eski savunmalarını tekrarlamayı tercih etti. Karayılan, “Bu davanın mağduru, faili belli değildir. Dövülen Ali İsmail Korkmaz, döven de bu polisler değildir. Ali İsmail Korkmaz’ın ölüm nedeni dayak değil kullandığı ilaçlardır” deyince aile tepki gösterdi.

Bunun üzerine Karayılan, Korkmaz ailesinin salondan çıkarılmasını isteyip müvekkili için de, “Gezi olaylarının toplumda yarattığı korku, hiddet dikkate alınarak müvekkilime haksız tahrik uygulansın” talebinde bulundu.

Sanık Yalçın Akbulut da “Tek suçum yasadışı eylem yapan kişiyi kovalamak, ceza verilecekse bundan verilsin” diye konuştu.

Polisler tutuklu, fırıncılara tahliye

Mahkeme, verilen aranın ardından kararını açıkladı. Sanık polis Mevlüt Saldoğan’a, bundan önceki yargılamada, ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 13 yıl hapis cezası verilmişti. Bu ceza daha sonra ‘iyi hal’ nedeniyle 10 yıl 10 aya düşürülmüştü.

Sanık Yalçın Akbulut’sa 10 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme, sanık polislerin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Öte yandan İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever adlı esnaflar, 33 aydır tutuklu bulundukları ve cezanın büyük kısmını yattıkları için tahliye edildi.

Yargıtay, kararı esastan inceleyecek.

Dava neden yeniden görülüyor?

Güvenlik nedeniyle Kayseri’ye alınan dava, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüş, tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan’a, ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 13 yıl hapis cezası verilmişti. Bu ceza daha sonra‘iyi hal’ nedeniyle 10 yıl 10 aya düşürülmüştü.

İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever adlı esnaflar altışar yıl sekizer ay, tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut’aysa 10 yıl hapis cezası verilmişti.

Ancak Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını usul yönünden bozmuştu. Saldoğan hakkında kasten öldürmeden dava açıldığını, ama ağırlaştırılmış yaralamadan ceza verildiğini hatırlatan Yargıtay, Saldoğan’ın kasten öldürmeden savunma yaptığını ama ağırlaştırılmış yaralamadan ek savunma verilmediğini vurgulamıştı.

Aileyse, cezanın ‘kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ değil ‘kasten öldürme’ suçundan verilmesini istemişti. Yargıtay’ın kararı bozmasıyla Saldoğan ve Akbulut yeniden yargılanmaya başladı.