YENİ ADLİYE PLANININ İÇ YÜZÜ

4051

Yenimahalle’de Ankara Hali içerisindeki icra dairelerinin ve icra mahkemelerinin bulunduğu alan, Adalet Bakanlığının talebi üzerine Ankara Adalet Sarayı olarak planlandı. Burası aslında Atatürk Orman Çiftliği arazisidir. Mülkiyeti AOÇ’ye ait iken 19.06.1976 tarih ve 2015 Sayılı Atatürk Orman Çiftliği arazisinden 167 Dönüm 500 Metrekarelik Kısmının Ankara Belediyesine Satılması Hakkında Kanun uyarınca toptancı hali yapılması amacıyla satılmıştır. Kanunun 1. maddesinde;

Adı geçen arazi, Belediyece, hiç bir şekilde maddede belirtilen hal yapma maksadı dışında kullanılamaz. Belediyece maksat dışı kullanmalara teşebbüs halinde bu arazi aynı bedelle Atatürk Orman Çiftliğine iade edilir.” denilmektedir. Bu Kanunun 1. maddesinde 2011 yılında 661 s. KHK ile değişiklik yapılarak “Ancak, adalet hizmetlerinde veya Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer kamu hizmetlerinde kullanılması amacıyla bu arazinin tamamı ya da bir kısmı ilgili kamu idaresine tahsis edilmek üzere bedelsiz olarak Hazineye devredilebilir.” fıkrası ilave edilmiştir. Kısacası bu alanda adliye binası yapılması için KHK ile yasal zemin oluşturulmuştur. Bu alan Atatürk Orman Çiftliği arazisinden kopan ve zamanla amacı dışında kullanılmasına olanak sağlanan birçok örnekten sadece bir tanesi.

16 Ağustos 2013 tarihinde Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine imar plan değişikliği yapılarak, Alan yoğun yapılaşma koşullarında “Ankara Adalet Sarayı Alanı” kullanımına dönüştürülmüştür. Bu alan vadi tabanıdır,  altından Ankara Çayı geçmektedir. Hemen  arkasındaki metro hattı bile yerin altından değil yerin üstünden tasarlanmıştır. İmar plan değişikliğine meslek odalarınca dava açılmış, Adalet Bakanlığı davaya müdahil olmuştur. İki defa keşif yapılmış, alanlarında uzman üç öğretim üyesince hazırlanan bilirkişi raporunda adliye kullanımının Sıhhiye’deki mevcut yerinde yeniden inşa edilmesinin imar mevzuatı, planlama esasları ve şehircilik ilkeleri bakımından uygun olacağı görüşü bildirilmiştir. Bu rapora rağmen Mahkeme, Adalet Bakanlığının müdahil olduğu davayı oyçokluğu ile reddetmiştir.

Ankara Barosu ve Barolar Birliği yeni adliye planından oldukça heyecan duymuşlar ve 2 Şubat 2016 tarihinde Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile bir araya gelmişler, bu ziyaretleri Barolar Birliği web sayfasında “Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’ten Ankara’lı Avukatlara Yeni Adliye Müjdesi”  başlığı altında yer almış ve meslektaşlara duyurulmuştur.

Sözümüz şu ki; biz artık müjde duymak istemiyoruz. KHK ile yasallaştırılmaya çalışılmış AOÇ arazisinde, doğal karakteri korunması gereken alanlardan olan vadi tabanında adalet “sarayı” istemiyoruz.  Ankara Barosunun yer seçimi dahil tüm karar verme süreçlerinde katılımı olmadan tepeden inme kararlar ile adliye binaları kullanım kararlarını tasvip etmiyoruz.

Biz adalet sarayı değil bütün mahkemelerin, icra dairelerinin bir arada olduğu adliye binası istiyoruz. Yer seçimi de dahil katılımcı bir yöntemle belirlenmeyen, Ankara Barosu ve avukatları dışlanarak alınmış adliye binası kullanım kararlarını kabul etmiyoruz.

İdarenin bu keyfiliğini sorgulayan, araştıran ve irade ortaya koyabilen bir meslek örgütü istiyoruz.