Avukatı Yaralayan Polislere Takipsizlik

1401

iki yıl önceki 1 Mayıs’ta Beşiktaş’ta polisin attığı gaz kapsülü ile yaralandığını iddia eden avukatın şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada 17 polis memuruna takipsizlik kararı verildi. Savcı kararında gösterilerin barışçıl olmadığını öne sürdü.

Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre; İstanbul ’da 2013 yılındaki 1 Mayıs’ta polisin attığı biber gazı kapsülüyle bacağından yaralandığı öne sürülen Avukat Onur Cingil’in şikayeti üzerine 17 polis hakkında “Basit yaralama” ve “Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşılması” gerekçeleriyle başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

Takipsizlik kararında Cingil’in katıldığı eylemin barışçıl olmadığını, polise saldırıda bulunulduğunu savunan savcılık, Cingil’in “bazit tıbbi tedaviyle giderilebilecek ölçüde hafif bir şekilde” yaralandığını kaydederek, polisleri suçsuz buldu. Avukat Onur Cingil, 1 Mayıs 2013’te İstanbul Beşiktaş’ta bekleyen topluluk içerisindeydi. İddiasına göre hiçbir kanuna aykırı davranışta bulunmadığı halde, ‘robocop’ kıyafetli 15-20 kadar polis, üzerlerine gaz bombası attı. Ayağından yaralanan Cingil, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.

İki Yıl Sonra Takipsizlik

İki yıl süren soruşturma kapsamında, geçen 21 Nisan’da takipsizlik kararı verildi. Karara göre, olay anına ilişkin kamera görüntüleri bulunamadı. Bu bölgede Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne bağlı beş ekibin görev yaptığı belirlenerek, 17 polisin ismine ulaşıldı. Şüpheli polisler alınan ifadelerinde; kanuna aykırı şekilde toplanan kişilerin uyarılara rağmen dağılmayıp sapan ve taşla direniş gösterdiklerini, kendilerinin de grubu dağıtmak amacıyla hedef gözetmeksizin biber gazı sıktıklarını söyledi.

Savcı Hüseyin Kayıkçı polisin direnişle karşılaşması halinde ölçüyü şekilde zor kullanma yetkisine sahip olduğunu kaydederek, takipsizlik kararı verirken; bacağından yaralanan Avukat Cingil’i suçladı. Savcı Kayıkçı, kararında şunları dile getirdi: “Müştekinin katıldığı gösteri barışçıl değil. Gösteride polise yönelik saldırı gerçekleştirilmiştir. Şüphelilerin ifa ettikleri görev ve olayın niteliğine göre zor kullanma yetkisinin bulunması, müştekinin raporlarındaki bulguların niteliği ve yaralanmanın derecesi dikkate alındığında, soyut iddiası dışında polis memurlarının zor kullanırken orantılı davranmadıklarına, zor kullanma yetkisinde sınırı aşarak, sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kasten yaraladıklarına ilişkin yeterli delil elde edilememiştir”