Geçen 8 yılda, Trabzon’dan İstanbul ve Ankara’ya; Emniyet’ten Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT’e; Valilik’ten Yargıtay’a varıncaya kadar, Hrant Dink cinayeti şüphelilerinin tamamı önlenemez bir “yükseliş” gösterdi.
RADİKAL’den İSMAİL SAYMAZ’ın haber-analizine göre; Türkiye ’de, son üç hafta içerisinde meydana gelen en sarsıcı gelişmelerden birisi Cizre’de 16 yaşındaki Ümit Kurt ve 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın, iddiaya göre polis kurşunuyla öldürülmesi ise eğer, bir diğeri de Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir hakkında Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin soruşturmada yakalama kararı verilmesi oldu. Demir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yürütülen soruşturmada şüpheliler arasında yer alırken, geçen aralık ayından bu yana diken üstünde bulunan Cizre’de güvenliği sağlaması için bu ilçeye emniyet müdürü olarak atanmıştı. Üç hafta süren kısa süreli görevinde iki çocuk hayatını kaybetmişti. Türkiye devletinin 8 yıllık “Hrant Dink hikayesi”nin kısa bir özeti gibiydi. Çünkü Demir, Dink’in öldürülmesinde ihmal sahibi olup ödüllendirilenlerden yalnızca biri ve şimdilik, en sonuncusuydu. Zira geçen 8 yılda Trabzon’dan İstanbul ve Ankara ’ya; Emniyet’ten Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT); Valilik’ten Yargıtay’a varıncaya kadar, Dink şüphelilerinin tamamı önlenemez bir “yükseliş” gösterdi.
Trabzon’un Yükselişi
İlkin, 2004 yılına ve Trabzon’a gidelim. Emniyet Müdürlüğü koltuğunda Ramazan Akyürek oturuyordu. Trabzon’da linç edilmek istenen TAYAD üyelerini kurtardığı için övülen Akyürek, “Ben de Trabzon halkı gibi düşünüyorum” diyerek, adını duyurmuştu. 2004’te Yasin Hayal, Ramazan’da yemek servisi yaptığı için Mc Donald’s’a bomba attı; iki akademisyen art arda öldürüldü, iki futbolcunun araçları kurşunlandı ve 5 Şubat 2006’da Rahip Santoro katledildi. Aynı günlerde Yasin Hayal cezaevinden çıktı.
Peki, Trabzon Emniyet ne mi yapıyordu? İstihbarat Şube Müdürlüğü koltuğunda, Engin Dinç oturuyordu. Dinç’in hemen altındaki amirlerden biri de, Ercan Demir’di. Demir’in altında ise, polis memuru Muhittin Zenit, Özkan Mumcu ve Mehmet Ayhan görev yapıyordu. İstihbarat Şubesi’nin aldığı yegane önlem, Mc Donald’s saldırısına karışan, Hayal’in arkadaşı Erhan Tuncel’i Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) olarak kullanmaktı. Tuncel’le irtibatlı polis olarak, Zenit atanmıştı.
Rahip Santoro’nun öldürülmesinden on gün sonra yaptıkları görüşmede Tuncel, polis Zenit’e “Yasin Hayal’in Dink’i öldüreceğini” açıkladı. Bu ihbar “F4” adı verilen bir bilgi notuna dönüştürülerek, hem Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na, hem de İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’ne gönderildi. İstihbarat Dairesi’ne iletilen raporun üst yazısında, Hayal’in Dink’i öldüreceğinden değil, “ses getirici eylem yapacağı“ ifade ediliyordu. Elde bu ihbar varken, ne mi yapıldı? İddiaya göre Tuncel’den, cinayetten vazgeçirmesi için Hayal’i telkinde bulunması istendi. Sonrası, yoktu.
On ay sonra, 19 Ocak 2007’de Dink, Hayal’in azmettirdiği Ogün Samast tarafından öldürüldüğü gün, Tuncel’i arayanlardan biri, polis Zenit oldu. Zenit, görüşmede, cinayet planını bildiğini anlatıyordu. Oysa bu bilgiler, hiçbir raporda yer almıyordu. Dahası, Zenit’ten sonra Tuncel’le irtibat kuran halefi Özkan Mumcu da rapor tutmamıştı. Yani Trabzon’da, polis Zenit ve Özkan’dan, amirleri Demir’e kadar, tüm personel cinayet planından haberdar olduğu halde, bilgi şubede kalmıştı.
Olanca başarısızlığına rağmen, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü’ne görevli kim varsa, hiçbir adli soruşturmaya konu olmadıkları gibi, tüm idari soruşturmalarda da suçsuz bulundu. Ve yetmedi, İl Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, Mayıs 2006’da Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na getirildi. Adı, Gülen Cemaati ile sıkça anılan Ramazan Akyürek ve halefi Ömer Altıparmak görevden alındıktan sonra bu koltuğa, Nisan 2013’te, hükümet yanlısı diye bilinen, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç getirildi. Dinç’in ilk kararlarından biri, polis Zenit’i özel kalemi olarak kuruma almak oldu. Dinç’in ne kadar etkisi vardır bilinmez ancak, aynı şubeden Ercan Demir de Aralık 2014’te Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Şimdi, bir dönem yan yana çalışmış, kimi Cemaat ile, kimi iktidar ile ‘paralel’ davrandığı iddia edilen Akyürek, Dinç, Demir ve Zenit aynı soruşturmanın şüphelileri arasında yer alıyor. Zenit tutuklandı, Demir hakkında yakalama kararı çıkarıldı, Dinç ve Akyürek’in akıbeti ise şimdilik bilinmiyor. Zira bu soruşturma 30’u aşkın ismi içeriyor. İçinde, kimler mi var? Tahmin edilebileceği üzere liste, tamamı terfi edenlerden oluşuyor.
Ergenekon’un ‘Beyni’
Trabzon İstihbarat Şubesi’nin Dink’in öldürüleceği yönündeki ihbarı gönderdiği tarihte, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi Müdürlüğü’nde Ali Fuat Yılmazer vardı. Yılmazer veya ekibi bu ihbarı işleme koyarak, Dink için koruma kararı aldırabilir ve ölümün önüne geçebilirdi. Aynı ihbarın ulaştığı İstanbul İstihbarat Şubesi de Dink’in korunması için hiçbir adım atmamıştı. Cinayetten sonra İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler açığa alınırken, yerine Yılmazer getirildi. Yılmazer, 2007 yılından sonra İstanbul’da, emniyet müdür yardımcılığına kadar yükselirken, ‘Ergenekon’ operasyonlarının da beyni olarak anıldı. 17-25 Aralık soruşturmalarından sonra açığa alındı; 2014 yılında illegal dinleme iddiasıyla tutuklandı. Bu kadar mı? Değil.
Dink’in tehdit altında olduğu, 2004 yılında İstanbul Valiliği’ne çağrılarak, MİT görevlilerince, “dikkatli olması” konusunda “uyarıldığı” dönemde valilik görevini yapan Muammer Güler, 2001’de AKP ’den Mardin Milletvekili seçildi ve İçişleri Bakanı oldu. Güler, 17-25 Aralık’ta oğlu tutuklanınca istifa etmek zorunda kaldı. O dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise Osmaniye Valiliği’ne atandı. Cerrah şu an Merkez Valisi olarak görevini sürdürüyor. Dink’le ilgili 301. maddeden suç duyurusunda bulunan Avni Usta, Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne atandı. Fakat Usta 17-25 Aralık’tan sonra “paralel’ci” olduğu iddiasıyla merkeze çekildi. Samsun’da katil Ogün Samast’la fotoğraf çektiren Yakup Kurtaran, zaman içerisinde Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı’na uzandı. Radikal’in bu “yükselişi” haberleştirmesi üzerine eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından polis koleji hocalığına kaydırıldı. Bu arada, Yargıtay’da Dink’in 301. maddeden ceza alması yönünde uğraş veren Nihat Ömeroğlu Ombudsmanlığa, Muhittin Mıhçak da Ömeroğlu’nun yardımcılığına seçildi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker Tahkim Kurulu’na, Hasan Erbil ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na…