Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ali İsmail Korkmaz davasında kararın açıklanmasının ardından yaşanan olaylara ilişkin Gaziantep Barosu’ndan açıklama ve suç duyurusu yapıldı.
SAVUNMA HAREKETİ ORG-Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, son duruşmada mahkeme, Ali ismail Korkmaz’a yönelik eylemi kasten yaralama olarak nitelendirip, kasten yaralamanın sonucunda ölüm meydana gelmesi nedeniyle ağırlaşmış haliyle ceza verdiğini belirterek, “Başından sonuna kadar izlediğimiz davanın sonucu böyle olmamalıydı. Adalet duygusu, çok ağır yara almıştır. Verilen karar, kamuoyu vicdanını asla tatmin etmemiştir” dedi.
Mahkeme başkanı kararı açıklamadan önce “ Verilecek olan kararı bu şekilde değerlendirdiklerini, insanların farklı düşünebileceklerini, eleştirmek isteyenlerin salon dışında, demokratik bir şekilde eleştiri haklarını kullanabileceklerini” dile getirdi.
Kararın açıklanmasından sonra heyetin önünde bulunan polis memurları tarafından şemsiyeler açılmış ve heyet koşarak salondan çıkmıştır. Şemsiye açılması da adalet tarihinde bir ilk olan yönüyle kayıtlara geçmiştir.”
Hukuki Yollar Tükenmedi
Birden çok kişinin odunlarla, polis copuyla, tekmeyle Ali İsmail Korkmaz’a yönelik eylemi, kasten yaralama olarak nitelendirildiğini belirten Şarklı , “Tekmelerle, odunlarla, coplarla vuranların kastının, yaralama olduğunu nitelemek gerçekten çok düşündürücü ve üzücüdür. Savcılık makamının eylemi kasten adam öldürme olarak nitelemesi doğru ve yerindedir. Ancak mahkeme heyeti, mütalaayı da dikkate almamıştır. Hiç olmazsa Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ‘olası kast ile adam öldürme’ olarak nitelendirilmesi gerekirdi. Yerel mahkeme kararını verdi. Bundan sonra temyiz süreci başlayacaktır. Dileğimiz; adalet duygusunun çok ciddi yara aldığı ve vicdanları kanattığı bu karardan, Yargıtay sürecinde dönülmesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de dahil tüm hukuki yollar devam edecektir” dedi
Başlangıçtan itibaren inkar edilen, “Arkadaşları yapıyor, sonra da polisin üzerine atıyorlar” denilen, kanıtların karartılması için her şeyin yapıldığını anımsatan Şarklı, şöyle devam etti:
“Güvenlik kuvvetleri ve onların işbirlikçisi olan esnaf olan vatandaşın birlikte gerçekleştirdiği ancak Eskişehir Barosuna kayıtlı meslektaşlarımızın titiz ve özverili çalışmaları sonucunda yargılama aşamasına geldi. Bu dosyada sözde güvenlik de sağlanamayacağı gerekçesiyle dosya Eskişehir’den Kayseri’ye nakil oldu. Her duruşmada Kayseri’de olağanüstü güvenlik önlemeleri alındı. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine, avukatlara ve duyarlılık gösteren yurttaşlara her türlü zorluğun çıkartıldığı, bütün bunlara rağmen adalete inanan insanların ‘acaba’ dedikleri bir dönemde verilen bu karar son derece üzücü.”
Adalet Taleplerine “Gaz”
Duruşma sonrasında Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi, avukatları, baro başkanları, demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve yurttaşlarla birlikte basın açıklaması yapıldığı sırada kararın talihsizliği, vicdanları tatmin etmemesi gibi nedenlerle bazı yurttaşlar tarafından adliyeye doğru yönelme olduğunu ancak bu durumun asla şiddete dönüşmediğini ve kamu düzenini bozmaya yönelik olmadığını ifade eden Şarklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Polis Vazife ve Yetki Yasası’nın 16. maddesinde polisin, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre zor kullanma yetkisi bellidir. Bir kaç kişi adliyeye yönelmiş ancak, bizler de dahil tüm katılımcılara polis tarafından biber gazı atılmasını anlamak zor. AİHM kararlarına göre de kimyasal silah sayılan ve insanların sağlığı üzerinde önemli etki yapan bu gazın uygulanması nedeniyle, bir arbede yaşanmış, basın açıklaması yapanlar ve katılanlar sağa sola savrulmuşlardır. Avukatlar olarak adliyeye girmek istediğimiz sırada adliyeye giriş yapacağımız kapı da kapatılıp, açılmadı. Gaz nedeniyle çok sayıda yurttaş ve avukat sağlık sorunları yaşadı. Gaz kullanımını gerektirecek düzeyde bir durum yokken, güvenlik kuvvetleri bir kez daha Gezi Olaylarında kendilerine yön verenlerden aldıkları destekle, yurttaşa bu durumu reva gördüler. Verilen karardan doğan mağduriyetin üzerine, bir de güvenlik kuvvetlerinin terörü eklenmiş yaşadığımız olayla ilgili olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na 22/01/2015 tarihinde TCK 94 maddede düzenlenen işkence ve TCK 86 maddede düzenlenen kasten yaralamadan dolayı ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur”
Dilekçede İşkence Şöyle Anlatıldı
Suç duyurusu dilekçesinde baro başkanlarının açıklaması sırasında hiçbir uyarı yapılmadan gaz kapsüllerin insanların kafasına denk gelecek şekilde fırladığına dikkat çekilerek, şöyle denildi:
“Yoğun gaz bulutunun etkisiyle nefes alamaz bir şekilde, duruşma salonun olduğu kapıya üzerimizde cüppelerimizle girmeye çalıştığımızda kapların içeriden kilitlendiği ve kapının diğer tarafında bulunan polis memurlarından kapıyı açmalarını istemememize rağmen açmamışlardır. Gazın etkisiyle bir süre bilinç kaybı, görme bozukluğu ve nefes darlığım devam etmiştir.”
Suç Duyurusu Dilekçesini aşağıdan indirebilirsiniz:
[wpdm_package id=’979′]
Polissin uyarısız müdahalesi kameralara şöyle yansımıştı:
[embedyt]http://www.youtube.com/watch?v=Yfyt3f6d8CY[/embedyt]