HAYIR ÇIKARSA BAŞKA BİR TÜRKİYE UMUDU ORTAYA ÇIKAR – RIZA TÜRMEN

1893

AİHM Eski Yargıcı ve CHP Eski Milletvekili Rıza Türmen 13 Mayıs 2016’da “Bir demokrasi cephesine gereksinim var” yazısı kaleme almıştı. Bu çağrıyla birlikte demokrasi güçleri harekete geçti ve Demokrasi İçin Birlik kuruldu. Demokrasi İçin Birlik, “Biz Varız” sloganıyla hayır kampanyasını başlattı. Demokrasi İçin Birlik’in ilk çağrısını yapan Rıza Türmen’le Demokrasi İçin Birlik’i ve Hayır kampanyasını konuştuk. Türmen, “Hayır çıkarsa başka bir Türkiye umudu ortaya çıkar” dedi ve referandum sürecini yorumladı. Anayasanın meşruiyetten yoksun bir zeminde hazırlandığını söyleyen Türmen, Türkiye’de yaşayan herkesin Demokrasi İçin Birlik’in hedef kitlesi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz Perşembe günü İstanbul’da Hayır kampanyası açıklandı. Bugün (Pazar) de Ankara’da bir araya gelindi. Önümüzde yaklaşık 60 gün var. Nasıl bir 60 gün olacak bu Demokrasi İçin Birlik açısından?

Demokrasi İçin Birlik referandum ortada yokken kuruldu. Geçen Haziran ayında ortaya çıktı. Demokrasi İçin Birlik şunu amaçlıyordu: Bugünkü duruma itirazı olan, demokrasi isteyen, demokrasiyi daha da geliştirmek isteyen bütün kuruluşlar bir araya gelsin ve hiyerarşisi olmayan, lideri olmayan yeni bir güç merkezi yaratsın. Parlamentonun dışında siyaseti bir parça devletten kurtararak yeni bir güç merkezi oluştursunlar. Çünkü parlamento içi siyaset alanı giderek daralıyor. Ülkede siyaset alanı daralıyor. Bu siyaset alanını biraz daha genişletmek, yeni bir boyut kazandırmak amacıyla kuruldu.

Demokrasiyle yönetilmek isteyenler, hayır’ın bir parçası olacaklar

Bakıyoruz ki epeyce tuttu bu iş. Bu arada referandum ortaya çıktı ve Demokrasi İçin Birlik referanduma odaklandı. Referandum üzerinde çalışıyor ve bu 60 gün çok önemli. Referandumun bir özelliği var; bir siyasi parti için oy istemiyorsun, Demokrasi İçin Birlik de bir siyasi parti değil zaten. Türkiye’nin geleceği için oy istiyorsun. Türkiye’nin demokrasi ile yönetilip yönetilmemesidir referandumun konusu: ‘Türkiye nasıl bir sistem nasıl bir rejimle yönetilecek’ budur. Türkiye’nin demokrasiyle yönetilmesini isteyenler tabii ki hayır kampanyasının bir parçası olacaktır. Çünkü sonuç evet çıkarsa nasıl bir Türkiye yaratacağı, hayır çıkarsa nasıl bir Türkiye yaratacağı çok açıktır.

Demokrasi için Birlik cephesinin yapmak istediği bir algı operasyonu değildir. Evet oyu verenler şöyledir, hayır diyenler şöyledir gibi bir algı operasyonu yapmayacak. Bizim yapmak istediğimiz şey: gerçekleri halka anlatmaktır. Gerçekler nedir işte o anayasa değişikliğinde yazanlardır. Orada çok açıktır ki bu anayasa değişikliği Türkiye’ye demokrasi getirmeyecektir. Tam tersine ülkedeki demokrasiyi ‘varsa’ öldürecektir. Kimsenin kimliğiyle ilgili değil, bir kişiye bağlı olarak da değil, kim başkan seçilirse seçilsin bütün güçleri kendisinde toplayacaktır. Yargı, HSYK üyelerini atayacak, anayasa mahkemesi üyelerini zaten atıyordu şimdi de atayacaktır.

Anayasanın yapım süreci meşruiyetten yoksun

Muazzam bir güç temerküzü var. Bu güç temerküzü güçler ayrılığı değil güçler birliğidir. Aynı zamanda bu başkanlık parti başkanlığıdır yani siyasi partiyle ilişkisi kesilmeyecektir. O zaman da bu güç temerküzünü de kendi partisi için kullanacaktır. Bu sistem demokrasi değildir; bütün güçlerin tek elde toplandığı tek bir parti için kullanıldığı bu sistem demokrasi değildir. Anayasanın yapım süreci de yanlıştır, demokratik meşruiyetten yoksundur. Hiç kimseye danışılmadan dört duvar arasında yapılmıştır.

Anayasa değişiklikleri böyle yapılmaz çünkü bunlar geniş uzlaşı metinleridir. Meclisteki gizli oy kuralları ihlal edilmiştir. Tabii ki bu referandum süreci de eşit bir süreç değildir. Bir taraftan devletin partileştiği bir Türkiye vardır, muazzam paralar harcanacaktır. Bütün bunlar eşitsiz bir kampanya ortaya çıkacaktır. Basın özgürlüğü yok ve OHAL düzeninde referandum yapılıyor. OHAL ve kararnamelerle yönetilen bir Türkiye’de referandum yapılıyor. Böyle bir ortamda tabii ki iletişim kanalları tıkalı. Halkın bilgi alma hakkı tıkalı. Bütün bunlar referandumun demokratik meşruiyetini etkileyen şeyler. İçerik bakımından da demokrasiyle bağdaşmayan yeni bir Türkiye yaratacaktır.

183

Hayır çıkarsa başka bir Türkiye umudu ortaya çıkar

Yani böyle bir ortamda tabii ki iletişim kanalları tıkalı. Halkın bilgi alma hakkı tıkalı. Yani bütün bunlar bu referandumun demokratik meşrutiyetini etkileyen şeyler. Ama içerik bakımından da demokrasiyle bağdaşmayan yeni bir Türkiye yaratacak. Hayır oyu çıkarsa; referandum öncesi Türkiye’ye dönmeyeceğiz. O zaman başka bir Türkiye umudu ortaya çıkacaktır.

Demokrasi İçin Birlik’in Ankara ve İstanbul dışındaki illerde de çalışmaları olacak mı?

Evet. Son derece geniş bir şebeke kuruldu. Aşağı yukarı Anadolu’nun her kentinde böyle meclisler var. Demokrasi İçin Birlik Meclisleri var. Orada çalışılıyor.

Demokrasi İçin Birlik kapsamında nasıl çalışmalar yürütülüyor?

Burada yapılacak tek şey insanlara gerçeği anlatmak. İletişim kanallarının kapalı olmasına rağmen bu güçlükleri aşıp, kitlelere ulaşıp, gerçeği anlatabilmek lazım. ‘Türkiye’nin geleceği ne olacaktır?’ Bunu gösterebilmek lazım.

Türkiye’de yaşayan herkes Demokrasi İçin Birlik’in hedefidir

Demokrasi için Birlik, özellikle kimleri hedefine yerleştiriyor? AKP’ye veya MHP’ye oy veren kesime hitap etme hedefi var mı?

Burada siyasi parti söz konusu değil. Tabii ki AKP ve MHP’lilere anlatmak lazım, konuşmak lazım. Yani siyası parti gözetmeden, Türkiye’de yaşayan herkes Demokrasi İçin Birlik’in hedefidir. Burada önemli olan, bunun neden yanlış olduğu. Bu kampanya aslında sadece Demokrasi İçin Birlik ile de sınırlı değil. Onunla birlikte çok daha geniş bir Hayır kitlesi var. Burada önemli olan, evetin neden yanlış olduğu. Türkiye bakımından neden yanlış sonuçlara yol açacak? Bunu göstermek. Yani ülkesini seven, vatanını, milletini seven herkesin neden bu yanlış sonuca evet dememesi gerektiğini anlatmak lazım.

Başkanlık Sistemi’nin yeterince iyi anlaşılamaması ya da sadece Erdoğan karşıtlığı olarak görülmesi gibi bir anlayış var. Siz Başkanlık Sistemi’ni nasıl anlatmayı düşünüyorsunuz?

Bu doğru değil tabi ki. Sayın Erdoğan karşıtlığı değil bu. Sayın Erdoğan seçilir mi, seçilmez mi, aday olur mu, olmaz mı? Yani bunları bilmiyorum. Ama Sayın Erdoğan seçilmese başka biri seçilse yine aynı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Bu yüzden bunu bir kişiye bağlayıp o kişi üzerinden bu kampanyayı yürütmek çok yanlış olur. Hiç kimseye bağlı olmadan tamamen masaya konulan bu öneri neden yanlıştır bunu söylemek lazım.

Biz varız, buradayız ve hayır diyoruz

Demokrasi İçin Birlik’in sloganı şu: “Biz Varız”. Buradaki ‘biz’ kelimesi kimleri kapsıyor?

Biz şudur: Demokrasilerde en büyük özelliği itirazınızı seslendirebilmektir. İtirazınızın sesini yükseltebilmek , ortaya koyabilmek için kanallar olması lazım. Siz hiç  bir korku olmadan muhalefetinizi, itirazınızı seslendirebilmeniz lazım. Demokrasinin koşulu budur. Fakat öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki itirazınızı dillendirebileceğiniz kanallar son derece sınırlı. Öyle bir Türkiye ki bu iktidar itirazı olanları görmemezlikten geliyor. Onları yok sayıyor, var olduğunu kabul etmiyor. Onun için burada biz diyebilmeliyiz ki; biz size itiraz ediyoruz, biz varız, işte buradayız ve Hayır diyoruz.

Demokrasi İçin Birlik’in muhalif partilerle ilişkisi nasıl?

Demokrasi İçin Birlik, hiçbir partinin gölgesi altında değildir, organik ilişkisi yoktur. Demokrasi İçin Birlik demokrasiyi savunan bütün güçlerin birleştiği yeni bir güç merkezidir. Siyasi partilere kapalı değildir. Burada hangi siyasi parti bir rol oynamak isterse eşit koşullarda zincirin bir halkası olarak katılabilir. Fakat bu demek değildir ki Demokrasi İçin Birlik bir siyasi partinin kontrolü altına girsin. Bütün partilere açıktır ve aynı görüşleri paylaşan, katkıda bulunmak isteyen kim varsa burada yeri vardır.

KAYNAK: TIKLAYIN