İzmir’de, 2 Ağustos 2014’te İzmir’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Cumhurbaşkanlığı seçim mitingi öncesi gerçekleştirilen eylemden dolayı açılan ‘hakaret’ davasının ikinci duruşması dün görüldü.
İzmir 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 Ağustos 2014’te İzmir’de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Cumhurbaşkanlığı seçim mitinginin protesto edildiği eylemde “Hırsız Katil Erdoğan” ‘’Sevim Koş Katil geldi’’ ‘’Kahrolsun AKP Diktatörlüğü’’ denilerek kamu görevlisine hakaret edildiği ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet edildiği iddiası ile ÖDP, KP ve Halkevleri üyelerinin de arada bulunduğu toplam 22 kişiye açılan davanın ikinci duruşması dün görüldü. Duruşma salonunun dışında çevik kuvvetin hazır bulunması gözlerden kaçmadı.
Duruşmada söz alan sanıklar “Hırsız Katil Erdoğan” ifadesinin siyasi bir eleştiri olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandılar; 17-25 Aralık Yolsuzluk Soruşturmalarının binlerce polis, savcı ve hâkimin sürgün edilerek üzerinin örtüldüğü, miting meydanlarında ‘’Devletin kriptolu telefonlarını bile dinlemişler.’’ diyerek daha önce yayınlanan tapeleri, ses kayıtlarını kabul eden Erdoğan ve dönemin bakanları hakkında hiçbir yasal işlem dahi yapılamamıştır. Bu nedenle AKP ve Tayyip Erdoğan’a muhalif milyonlar bundan duydukları rahatsızlığı “Hırsız Tayyip, Hırsız AKP’’ şeklinde dile getirmişlerdir. Öte yandan Gezi eylemlerinde polis tarafından katledilen Berkin Elvan için Recep Tayyip Erdoğan’ın “Polise emri kim verdi diyorlar, emri ben verdim.” sözleri ve Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenlerin Tayyip Erdoğan’ın “Başbakan Gezi için darbedir dedi ben de darbeyi bastırdım.” sözlerini hatırlatmaları üzerine yine muhalif milyonlarca insan tarafından ‘’Katil Erdoğan, Katil AKP’’ eleştirisi dile getirilmiştir.
Hakim, Ali İsmail Korkmaz’dan habersiz
İfadeyi yazdıran duruşmanın hâkimi Ali İsmail Korkmaz’ı, Ali İhsan Korkut olarak zapta geçirmeye çalıştı ancak avukatlar ve sanıkların uyarısı sonucu Ali İsmail Korkmaz olarak düzelti.
Sanıklar yaya trafiğini yayaya kapatmaktan ötürü de yargılandıklarını ancak kendilerinin aksine orada bulunan polislerin kurduğu abluka nedeniyle insanların o bölgeye giriş çıkış yapamadığını, sadece basın açıklamasına katılanların değil o esnada alışverişten dönen insanların bile o ablukanın içinde miting sonuna kadar zorla tutulduklarını belirttiler.
Duruşmada söz alan avukatlar, dosyada bulunan görüntü kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edildiğini, görüntüleri alan şahısların kimliklerinin belli olmadığını ve bu nedenle dosyadan çıkarılması gerektiğini ifade ettilerse de hâkim bu talebi reddederek sanıklara bu deliller hakkında soru sormaya devam etti. Avukatlar, ifade özgürlüğünün böylesine baskı ile karşılaştığı bir dönemde savunmanın kutsallığından bahsetmenin mümkün olmadığını, baskı ve sürgün tehditleri altında hâkimlerin özgür iradeleriyle karar veremediğini, Cumhurbaşkanına ve Başbakana hakaret davalarının muhaliflere karşı siyasi bir susturucu olarak kullanıldığını belirttiler.
Duruşma eksik ifadelerin tamamlanması ve ek delillerin sunulması için 28 Nisan 2016 Perşembe günü saat 09.30’a ertelendi.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi son seçim mitingini yapmak için 2 Ağustos 2014 günü İzmir’e gelen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ÖDP, KP, Halkevleri üyelerinin de aralarında bulunduğu topluluk Ses Çıkar İzmir çağrısıyla bir araya gelmiş ve bir basın açıklaması gerçekleştirmeye çalışmışlardı. Yoğun bir polis ablukası altında bir süre oturma ve ses çıkarma eylemi yapan topluluk bir süre sonra eylemlerini bitirdiklerini belirtmelerine rağmen polisin kitlenin dağılmasına müsaade etmemesi ve yolu tamamen insanların geçişine kapatması üzerine miting sonuna kadar alanda bekleyiş sürdü. Erdoğan’nın mitinginin bitmesinin ardından topluluk polis kordonu eşliğinde miting alanından birkaç km uzaklıkta bulunan Fuar Kahramanlar Kapısı’na kadar gitmiş ve burada dağılmıştı.
Olaydan hemen birkaç gün sonra polis tarafından eyleme katılanlara yaya trafiğini yayaya kapatmaktan ötürü 82’şer TL para cezası kesilmiş yapılan itirazlar üzerine bu cezalar iptal edilmişti.
Kaynak/muhalefet.org http://www.muhalefet.org/haber-izmirde-hakaret-davalari-suruyor-0-18378.aspx
