2001 yılında gözaltına alınan bir kişinin, “O bizim Şişli bölgesi sorumlumuzdu” diye ifade vermesi, 13 yıl sonra Sennur Güven adlı genç kadın için cezaevine düşmesine neden oldu.
RADİKAL’den İSMAİL SAYMAZ’ın haberine göre; İstanbul ’da ‘Demokratik Liseler İçin Mücadele Komitesi’ adlı yasal bir öğrenci birliğine 2001 yılında yapılan yasadışı örgüt operasyonunda gözaltına alınan bir kişinin, “O bizim Şişli bölgesi sorumlumuzdu” diye ifade vermesi, Sennur Güven adlı genç kadının hayatını kararttı. Hakkındaki soruşturmadan on yıl boyunca bihaber yaşayan Güven, sadece Emniyet’te alınmış ifadeye istaneden ve başkaca delil olmadığı halde altı yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme , “Daha önce terör örgütü üyeliği suçundan mahkum olan kişinin ifadesi yeterlidir” diyerek, kendisi ve avukatının hazır bulunmadığı duruşma salonunda ve son sözünü almaksızın Güven’i mahkûm etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “Mahkumiyete delil yoktur, karar bozulsun” demesine rağmen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mahkumiyeti onadı. ‘Çölyak’ hastası olan Güven, geçen ay işe gitmek üzere evinden çıkarken tutuklanarak, Bakırköy Cezaevi’ne kondu.
İstanbul’da, 2001 yılında ‘Ülkemizde Gençlik’ adlı derginin bürosu basıldı. Büroda bulunan dokümanlar sonucu 30 genç hakkında ‘örgüt üyeliği’ savıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. O kişilerden biri de, Kocaeli’de yaşayan ve o tarihte 20 yaşında olan İnanç Yamaç’tı. Yamaç, emniyette alınan ifadesinde, yasal nitelikteki ‘Demokratik Liseler İçin Mücadele Komitesi’ (DLMK) içinde faaliyet yürüttüğünü belirterek, komitenin şemasını anlattı. Yamaç’ın iddiasına göre, bu komitenin ‘Şişli sorumlusu’, Sennur Güven adlı gençti. Güven’in aynı zamanda DLMK’nin İstanbul yöneticileri arasında olduğunu öne süren Yamaç, dava başladığında, bu ifadelerinin tümünü reddetti.
Arandığından Haberi Bile Yoktu!
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2009 yılında biten davada; bir kişiye ‘örgüt yöneticiliği’ iddiasıyla 12 yıl 6 ay, 14 kişiye ‘örgüt üyeliği’ suçundan altı yıl üç ay, yaşı 18’den küçük olan bir gence de üç yıl bir ay 15 gün hapis cezası verildi. Dava sonuçlandığında başsavcılık, İnanç Yamaç’ın ifadesinde adı geçen Sennur Güven’in peşine düştü. Dosya açıldığında fark edildi ki; Emniyet, 2001’den beri Sennur Güven’i arıyor görünüyordu. Fakat 2009 yılına kadar hiçbir işlem yapılmamıştı. Zira Güven, bu süreçte sigortalı olarak bir işte çalışıyordu. Yirmi yıldır ikamet ettiği sabit bir evi vardı. Ailesinin evi hiç aranmamıştı. Dahası 2005 yılında Nüfus Müdürlüğü’ne başvurarak, nüfus kaydında değişiklik yaptırmıştı. Geçen sekiz yılda pek çok kez tedavi olmuştu. Çölyak, diyabet ve reflü hastalıklarıyla boğuşuyordu. Dahası firari olarak yurt çapında arandığından haberdar değildi! Güven, 19 Mart 2010’da gözaltına alındı.
Bir İfade 6 Yıl 3 Aya Yetti
Kendisi hakkında yalnızca İnanç Yamaç adlı gencin 2001 yılında verdiği ve sonradan reddettiği ifade vardı. DLMK adlı lise toplululuğunun Şişli sorumlusu olmakla suçlanan Güven, ifadesinde İnanç Yamaç’ı bir arkadaşı aracılığıyla tanıdığını, onun önerisi üzerine YÖK’ü protesto eylemine katıldığını, bir gün gözaltında kaldığını ve daha sonra serbest bırakıldığını söyledi. Yamaç’ı bir daha görmediğini kaydeden Güven, örgüt ile ilgisinin olmadığını anlattı. Başka bir delil olmadığı halde Güven hakkında ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu dava, 13 Şubat 2013’te bitti. Mahkeme, daha önce ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan mahkum olan İnanç Yamaç’ın Sennur Güven hakkındaki, “Şişli bölgesi DLMK örgütlenme sorumlusudur” ifadesini ceza için yeterli bularak, “Bu anlatımın dolaylı olarak dahi olsa Sennur tarafından doğrulanmış olması karşısında sanığın bu savunmasına itibar edilmeyerek, silahlı terör örgütü olmak suçundan cezalandırılmasına” karar verdi. Avukatı ve kendisinin duruşma salonunda hazır bulunmadığı ve son sözü sorulmadığı halde Güven’e altı yıl üç ay hapis cezası verildi.
Yargıtay Başsavcılığı, başka bir delil olmadığı için kararın bozulması ve Güven hakkında beraata hükmedilmesi yönünde görüş belirtti. Bu tebliğnameye karşın Yargıtay 9. Ceza Dairesi, “Hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan” 3 Haziran 2014’te cezayı onadı. Karar düzeltme başvurusu reddedilen Güven, geçen 20 Kasım’da evinden çıkıp işe giderken tutuklanarak, Bakırköy Cezaevi’ne kondu.